ALLAH kimi Ödüllendirir?

[awr]

Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurur. Kendisi de pencereye oturur. Bekler neler olacak diye.

Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, saray görevlileri birer birer gelirler, sabahtan öğlene kadar... Hepsi kayanın etrafında dolaşıp sıraya girerler. Pek çoğu kralı yüksek sesle eleştirir.

“Halkından bu kadar vergi alıyor, ama yolları temiz tutmuyor” diye...

Sonunda saraya sebze ve meyve getiren köylü görünür yolun başında. Kayayı görünce, sırtındaki küfeyi yere indirir. İki eliyle kayaya sarılır ve ıkına sıkına itmeye başlar. Kan ter içinde kalır, ama kayayı da yolun kenarına çekmeyi başarır. Tam küfesini yeniden sırtına almak üzereyken, kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu görür. Açar. Kesenin altın dolu olduğunu görür. Bir de kralın notu vardır içinde: “Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir.” der kral.

Köylü, bugün dahi pek çoğumuzun farkında olmadığı bir dersi alıyor kraldan. “Her engel, yaşam koşullarımızı daha da iyileştirecek bir fırsattır.”