1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Cilalı Yavaşlık Devri

Gönderilme zamanı: 09 Eki 2019 12:16
gönderen awr
Milan Kundera 1996’da “Yavaşlık” kitabını yazdı. Arkasından Carl Honore “Yavaşlığa Övgü” adlı kitabıyla geldi. Droog Design, Milano Tasarım Haftası’nda binlerce kişiyi yavaşlattı. New York’ta on dört dolara yirmi dakikalık “kaliteli” uyku satın alınır oldu. Dünya o kadar hızlandı ki insanlar yeniden yavaşlamayı keşfediyor. Dünyadaki gelişmelerden Türkiye de payını aldı. Hızlı olmak kadar bazen yavaşlamak da başarının sırrı olabilir. Örneğin Vehbi Koç... Onca çalışmanın ardından yarım saatlik şekerlemesinden asla vazgeçmedi... Aynı Winston Churcill gibi. Görüldüğü gibi yavaşlık aslında yeni bir keşif değil.

Ofislerde siesta

Ofislerde uyuyakalmak iş hayatınızda yapabileceğiniz en büyük hatalardan biri olarak bilinir. Hızlı iş gününüzde randevularla, yapılacak işler listesiyle ve stresle boğuşurken “Öğle uykusu” molası hayalini kursanız bile yapamazsınız. Napolyon ve Winston Churcill’in savaş sırasında bile streslerini atmak için bir saatlik öğle uykusuna yattıkları söylenir. Araştırmalara göre, iş gününde öğle uykusu verimi arttırıyor.

Harvard Psikoloji Bölümü’nden Sara Mednick’in yaptığı araştırmaya göre öğle uykusu, günün geri kalanında en az sabah kadar verimli çalışmanızı sağlıyor. Mednick’e göre yarım saat ile 1 saat arasındaki bir öğle uykusu için 2 ile 3 arası ideal. Pozitif Performans Enstitüsü’’nün kurucusu Psikolog Adalet Bağdu, öğle uykusunun bioritmimizde çok önemli olduğunu söylüyor.

“Sabah 9’da işe başlayan biri saat 1 ile 3 arası dilenip bioritmini dengelerse günün geri kalanında daha iyi performans gösterir. Türkiye’nin çalışma koşulları ise bunu uygulamaya müsait değil. Biz de şirketlere önerilerimizde bioritmde uykuyu almanın çok önemli olduğunu söylüyoruz. Özellikle stres, konsantrasyon ve motivasyon eğitimlerimizde kesinlikle uykuyu ve dinlenmeyi ekliyoruz.” Diyor.

Günümüzde pek çok kurum, çalışanlarına öğle uykusu izni veriyor. Çin’de çalışanlar yasaya göre çalışırken öğle uykusu molası verebiliyorlar. British Airways, okyanusu aşan uçuşlarında, iniş ırasında daha iyi performans göstermeleri için pilotlarına uyku izni veriyor. Ünlü danışmanlık şirketi Deloitte&Touche ise Pittsburgh’daki 260 kişilik ofisini tekrar düzenleyerek bir uyku odası eklemiş.

Oracle’nin Tokyo’daki ofisinde de bir meditasyon odası var. Türkiye’de ise durum biraz farklı. TBWA ve Güzel Sanatlar Saatchi&Saatchi reklam mimarlarının ajanslarının mimarı Hasan Çalışlar, bu kurumlarda “dinlenme odası” inşa ettiklerini söylüyor. “Üst düzey yöneticilerin genelde içinde uyuyabilecekleri odaları bulunuyor. Fakat diğer çalışanlar için böyle olanaklar yok. Yaratıcı sektör ofislerinde “dinlenme odası” kavramını daha çok uyguluyoruz. Özellikle reklam ajanslarında 9-6 bir çalışma sistemi olmadığından, ofis 24 saat kullanımda oluyor. Çalışma saatlerinin uzunluğu nedeniyle ofisin dışına çıkmadan ofis ortamı dışına çıkabilecekleri mekanlar yaratıyoruz. Gerektiği zaman uyuyabilecekleri veya dinlenebilecekleri alanlara ihtiyaç duyuluyor” diyor.

“Uyumayan Şehir” lakaplı New York’ta ise mola vermek gittikçe kolaylaşıyor. Empire State gökdeleninin 24.katındaki Metronaps’te kullanılan özel koltukları 7 bin 950 dolara satın alabiliyorsunuz.