Sahte Kimlik: Beden
Gönderilme zamanı: 09 Eki 2019 12:13
İnsan çağlar boyunca bilmediğinden korkarak kendine tanrılar ve şeytanlar yarattı. Günümüz dünyasında bilinmeyenler yavaş yavaş bilinir hale gelirken, birey bilmediği, tanımadığı başka bir şeyi, diğer insanları keşfetti. Kalabalık caddeleri dolduran büyük kent bireyi, etrafını aralıksız doldurmuş yabancılara değmeden yaşamını sürdürmeye çalışırken, yeni korkular, yeni tanrılar ve şeytanlar üretiyor. Herkesin birbirini tanıdığı küçük mahallelerden, yüzünü dahi görmediği yabancılarla dolu büyük bloklara taşınan birey, güven duygusunu küçük mahallesinde bıraktı. Kendini ve başkalarını tanımlamak için kullandığı eski referanslar geçerliliğini büyük ölçüde yitirirken, iletişi kurmaya gerek kalmadan, değmeden verebileceği yeni bir referans olarak beden ve onu çevreleyen imajlar devreye girdi.
Bedeni süslemek, işaretlemek her zaman kullanılan bir referans olsa da, geçmiş çağlarda kullanılan işaretler belirli bir geçmişi, kökleri bulunan gruplara aidiyeti bildiriyordu. Geçmişte farklılığın kabullenilmiş işaretlerini taşıyan beden bugün kabul görebilmek için satın aldığı imajlarla birlikte “gövde gösterisi”nde bulunuyor. Ben ve ötekiyi ayırt eden kodlar, kendi içlerinde farklılığı tanımlıyor gibi görünse de özellikle bedenin kendisi aynı olabilmeyi, herkesin aynı anda, arzuladığına kavuşabilmesini hedefliyor. Her an karşımıza çıkan ve tanımlanmak için bir araç olarak kullanmayı hedeflediği bedeni, sahte bir referans, bir tüketim malzemesi, salt formdan oluşan sahte bilgilerle donatılmış bir kimlik haline getiriyor.
Son model beden
Gerçekte olmayan, yaşanmayan alt kültürler, hedefler, kişilikler, arzular, inançlar, insanın kendini tanımlamak için kullanabileceği her türlü kod vitrinlerde, ekranlarda, afişlerde satışa sunuluyor. Günümüz dünyasının bireyi kendini tanımlamanın ötesinde, kendini yeniden var edebileceği bir araç olarak bedenini kullanıyor. Herkesin istediği son model araba gibi herkesin istediği son model beden, giysilerden bağımsız olarak podyumlarda tanıtılıyor. Müzik, ideoloji, inanç gibi belirleyicilerin oluşturduğu grupları markalar, ünlü isimler belirliyor. Herhangi bir alt yapıya ihtiyaç duymadan sahip olunabilecek alt kültür formları, sahte tanımlamalar içinde birbirini tanıyor. Düşünmeden kabul ettirilmiş zevklerin belirleyiciliği çerçevesinde kurulan steril ilişkiler, sahte aidiyet duygusu ve yapay kimlik günümüz bireyinin güven sorununu çözümlemese de ait olduğu hissini vererek geçici rahatlamalar ve bununla birlikte bilinçaltında paranoyalar oluşturmasına yol açıyor. İnsanın kendine ve ötekiye yabacılaşmasını körüklüyor.
Bedenin bu yeni donanımı güzellik kavramının dışında, kimlik oluşturmaya yöneliyor. Güzel olmak değil, arzulanana ulaşmak önem kazanıyor. Güzellik var olan değil yaratılan ve kabul ettirilen bir kavram olarak, cinsellikle servis ediliyor. Bu mantık dahilinde çirkin olan dahi arzulanır hale gelebiliyor. Her sene yeni bir ayrıntı, yeni bir fetiş noktası, ortaya çıkarılmış kişisel beğeni genel geçer güzellik kavramı içine oturtularak satışa sunuluyor. Ekranları estetik operasyonla arzulanana ulaşmak için yarışan insanların görüntüleri süslerken, soluksuz izleyen gözler önünde beden kesilip biçiliyor. Satışa sunulana ulaşmak için imkanlar dahilinde göze alınmayacak hiçbir şey kalmıyor.
Günümüz toplumunun bireyi, bilincinin üstüne taktığı yeni maskesi bedeniyle yaşadığı yabancılar toplumu içinde sahne alıyor. Öteki sandığına verdiği uzak dur mesajının yanı sıra kendi gerçekliğini reddederek kendi içinde ötekiler yaratıyor. Bilmemekten kaynaklanan korkusunu, en iyi bildiği dünyaya, kuşe kağıtlara, vitrinlere, ekranlara sığınarak yatıştırıyor. Bedenini bir tüketim malzemesi olarak sunarak, bugünün dünyasına ait olarak kendi güven ortamını oluşturuyor.
Başak ÇAKIR
Bedeni süslemek, işaretlemek her zaman kullanılan bir referans olsa da, geçmiş çağlarda kullanılan işaretler belirli bir geçmişi, kökleri bulunan gruplara aidiyeti bildiriyordu. Geçmişte farklılığın kabullenilmiş işaretlerini taşıyan beden bugün kabul görebilmek için satın aldığı imajlarla birlikte “gövde gösterisi”nde bulunuyor. Ben ve ötekiyi ayırt eden kodlar, kendi içlerinde farklılığı tanımlıyor gibi görünse de özellikle bedenin kendisi aynı olabilmeyi, herkesin aynı anda, arzuladığına kavuşabilmesini hedefliyor. Her an karşımıza çıkan ve tanımlanmak için bir araç olarak kullanmayı hedeflediği bedeni, sahte bir referans, bir tüketim malzemesi, salt formdan oluşan sahte bilgilerle donatılmış bir kimlik haline getiriyor.
Son model beden
Gerçekte olmayan, yaşanmayan alt kültürler, hedefler, kişilikler, arzular, inançlar, insanın kendini tanımlamak için kullanabileceği her türlü kod vitrinlerde, ekranlarda, afişlerde satışa sunuluyor. Günümüz dünyasının bireyi kendini tanımlamanın ötesinde, kendini yeniden var edebileceği bir araç olarak bedenini kullanıyor. Herkesin istediği son model araba gibi herkesin istediği son model beden, giysilerden bağımsız olarak podyumlarda tanıtılıyor. Müzik, ideoloji, inanç gibi belirleyicilerin oluşturduğu grupları markalar, ünlü isimler belirliyor. Herhangi bir alt yapıya ihtiyaç duymadan sahip olunabilecek alt kültür formları, sahte tanımlamalar içinde birbirini tanıyor. Düşünmeden kabul ettirilmiş zevklerin belirleyiciliği çerçevesinde kurulan steril ilişkiler, sahte aidiyet duygusu ve yapay kimlik günümüz bireyinin güven sorununu çözümlemese de ait olduğu hissini vererek geçici rahatlamalar ve bununla birlikte bilinçaltında paranoyalar oluşturmasına yol açıyor. İnsanın kendine ve ötekiye yabacılaşmasını körüklüyor.
Bedenin bu yeni donanımı güzellik kavramının dışında, kimlik oluşturmaya yöneliyor. Güzel olmak değil, arzulanana ulaşmak önem kazanıyor. Güzellik var olan değil yaratılan ve kabul ettirilen bir kavram olarak, cinsellikle servis ediliyor. Bu mantık dahilinde çirkin olan dahi arzulanır hale gelebiliyor. Her sene yeni bir ayrıntı, yeni bir fetiş noktası, ortaya çıkarılmış kişisel beğeni genel geçer güzellik kavramı içine oturtularak satışa sunuluyor. Ekranları estetik operasyonla arzulanana ulaşmak için yarışan insanların görüntüleri süslerken, soluksuz izleyen gözler önünde beden kesilip biçiliyor. Satışa sunulana ulaşmak için imkanlar dahilinde göze alınmayacak hiçbir şey kalmıyor.
Günümüz toplumunun bireyi, bilincinin üstüne taktığı yeni maskesi bedeniyle yaşadığı yabancılar toplumu içinde sahne alıyor. Öteki sandığına verdiği uzak dur mesajının yanı sıra kendi gerçekliğini reddederek kendi içinde ötekiler yaratıyor. Bilmemekten kaynaklanan korkusunu, en iyi bildiği dünyaya, kuşe kağıtlara, vitrinlere, ekranlara sığınarak yatıştırıyor. Bedenini bir tüketim malzemesi olarak sunarak, bugünün dünyasına ait olarak kendi güven ortamını oluşturuyor.
Başak ÇAKIR